Page 29 - MARDİN İL MEM - ÇALIKUŞU 6. SAYI
P. 29

Kuşatmadan                                       Bağımsızlık hikâyeleriyle tüm dünyayı kendine hayran bırakan ülkemiz,
                                                        evimiz; Türkiye’miz, tarih boyunca pek çok karanlık dönemin içinde
                                                        kalsa da o zamanların kurbanı olmayıp, kendi ışığını yine kendi yarat-
                                                        mayı başarmıştır. Çoğu bağımsızlık silahla, kanla ve terle kazanılsa da
       Kurtuluşa:                                       bir şey daha lazımdır; cesaret. Öyle sıradan bir cesaret de yeterli olmaz,

                                                        “Türk cesareti” lazımdır. Bağımsız olmak isteyen her toplum, tıpkı bizim
                                                        yaptığımız gibi, kendine ait bir cesaret keşfetmek zorundadır.
                                                        Ulusuna inanan, güvenen Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a
       “Yaşasın                                         geldi. Erzurum’da, Sivas’ta kongreler düzenledi. Mustafa Kemal Paşa

                                                        “Tek bir egemenlik var, o da millî egemenliktir. Ülkeyi yine ulusun kendi
                                                        gücü kurtaracaktır.” diyordu. Yurdun dört bir tarafından gelen ulus tem-
       Cumhuriyet”                                      silcileri 23 Nisan 1920 günü Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nde toplandı.
                                                        Meclis, Mustafa Kemal Paşa’yı başkan seçti. Mustafa Kemal Paşa’nın
                                                        önderliğinde Büyük Millet Meclisi Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başlattı. Bir
       yandan efeler, dadaşlar, seymenler bulundukları yörede düşmana karşı koydular. Öte yandan düzenli ordular İnönü’de, Sakarya’da,
       Dumlupınar’da savaştılar. Yurdumuz düşmanlardan kurtarıldı. 29 Ekim 1923 günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı
       hazırlanan cumhuriyet önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verildi. Meclis önergeyi kabul etti. Böylece ülkemizde cumhuriyet
       yönetimi kuruldu. Atatürk, kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Cumhuriyetin ilanı yurtta sevinç ve coşku ile
       karşılandı.
              Türk halkı için Cumhuriyet Bayramı, millî birlik ve beraberliğin, toplumsal dayanışmanın üst düzeye çıktığı millî bayramları-
       mızdan birisidir. Cumhuriyet; yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetimdir. Ulus temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla
       ülkenin yönetilmesidir. Cumhuriyet yönetiminde söz ulusundur. Cumhuriyeti korumak, kollamak, yaşatmak her yurttaşın ödevidir.
       Cumhuriyetimizin 100. yılına doğru ilerlerken bu sorumlulukları bilmenin önemini her daim hatırlamak, yapabileceğimiz en değerli
       şeylerden biri olacaktır. Çünkü kendi sorumluluğunu unutan bir kişi, ne için savaştığını nasıl hatırlayabilir ki? En güzel zamanların en
       karanlık günlerin ardından geldiğini öğrenmiş bir millet olarak, elimizdeki her şeye sıkıca tutunmalıyız ve savunmalıyız. Çünkü kendi
       sorumluluğunu bilen bir millet, kimsenin egemenliği altında kalmadan kendi yolunu çizerek özgürleşebilir. Hem bizim hem de çocuk-
       larımızın geleceği için en önemli şeydir bu. Belki de uğruna savaşılacak tek gerçek şey bile olabilir.
                                                            28
   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34